20 Mayıs 2014 Salı

Maden Şehidi İdris Duran’ın ardından…


18 yılını vermişti İbrahim bey madene… iki oğlu da kendisi gibi madende çalışıyordu...

İdris 25, kardeşi 23 yaşında... kardeşiyle aynı vardiyada, madendeydi İdris...

-----

İki kardeş beraber kaldı facianın tam da ortasında.... ama kardeşi kadar şanslı olamadı İdris...

------

Babası; "Soma bizim kaderimiz, mecburen madende çalışmaya devam edeceğiz." derken diğer oğlunu da kadere kurban vermemek için usul usul ağlıyordu.

----

Daha yeni evlenmişti İdris Ayşegül'üyle ....

9 ay önce kucağına almıştı evladını....

gülüm derdi, Ayşegül’üne… doya doya koklayamadan sevdiğini, doyasıya sarılamadan evladına, daldı ebedi uykusuna İdris...

geride gül kokusunu ve Ayşegül'ün feryatlarını bırakarak....

 

İki kardeş, ortak kader....


Evlatlarına bile miras bıraktıkları zorlu kaderleri Soma'da ki maden faciasında yine çıktı karşılarına...

------

Murat beyin bakışlarında madende yaşadıkları ve geride bıraktığı arkadaşları vardı... an an anlattı aklından hiç çıkmayan zamanları...Zifiri karanlıkta yakardı Allah'a ,"Rabbim nişanlı kızımı evlendirmeden alma canımı" diye...

-----

Mevlüt bey madenden çıkar çıkmaz diğer yarısını, abisini aradı gözleri....kara düşünceler yumru gibi oturdu boğazına...

----

Ama şans bu sefer onlardan yanaydı... onlar madende şansın güldüğü bir avuç isimden sadece ikisi...

Murat ve Mevlüt Kılıçaslan...

 

 

SOMA'dan geriye kalan hikayeler...


Gecenin maden karasında ziyaret ettik Soma’daki hastaneyi… Bahadır’ın yaşadıklarına kulak verdik.

Bir gün önce bitmişti Bahadır’ın vardiyası ama acı haberi alır almaz koştu arkadaşlarına… bir umut belki çare olabilirdi…Gözündeki uykuyu söndürüp tek tek yetişmeye çalışıyordu madendeki akrabalarına, arkadaşlarına…Yüzlerce arkadaşının cansız bedeni geçmişti yanı başından… dayısının oğlunu da almıştı siyah ölüm…Gücü daha fazlasına elvermedi… zehirli gaz ciğerlerine sirayet ettiğinde son anda yetiştirdiler hastaneye… Anacığı başucunda, oğlunun bitap düşen ayaklarını ovuyor ve içten içe Rabbine dua ediyordu,  oğlunu kendisine bağışladığı için…Annesinin yüzündeki endişe, Bahadır’ın arkadaşlarını anımsadığı anki hüznüne karışıyordu bir anda…

Bahadır yüzündeki acıyla yaşananları tek cümleyle özetliyordu… "bir nefes…bitti"…