o
kadının en güzel hali… insanın öfkesi, kederi, neşesi, kötülüğü, merhameti,
korkusu, komedisi, kahkahası kısaca hayatın bin bir rengi…
ankara’da dünyaya gelir yeşim ceren bozoğlu ama
aslen macar kökenlidir… taa saraya uzanır onun geçmişi… büyük dedelerinin
isimleri hem osmanlı’da hem cumhuriyet
döneminde tarihe altın harflerle yazılır… büyük büyük dedesi sadrazam ali paşa
nam-ı diğer çorlulu ali paşa, diğer dedesi ise türkiyenin ilk yerli otomobili
“devrim arabaları”nın baş mühendisi emin bozoğlu’dur… politikanın birinci
gündem maddesi olduğu, bakan ve milletvekillerinin yoğunlukta bulunduğu bozoğlu
ailesinin ayrık otudur o… daha çocuk yaşlarda gönlünü oyunculuğa kaptırır… onun
kemalettin tuğcu’ları vardır... mahalle esnafına tek tek oynar roman
karakterlerini… her bir esnafa başka bir roman… öyle ki annesi utanır kızının
adını başka başka bilen esnaftan… aldığı ev hapisleri, yalnız dışarı çıkamama
cezaları da yıldıramaz ve gün gelir hikaye anlatmayı daha iyi öğrenmek için gider
okula… 9 eylül üniversitesinde aldığı oyunculuk eğitiminden sonra artık
diplomalı hikaye anlatıcısıdır…
minik roller, dublajla başlayan oyunculuk
serüveninde kısa sürede söylediği replikler çoğaltılır, onun adına karakterler
yazılır… tekrara düşmekten haz etmez
yeşim ceren ve her anlattığı hikaye başka tatlar bırakır seyircinin damağında….
kalem kalem sayılamayacak kadar çok karaktere hayat verir güzel oyuncu ama
bazıları vardır ki yıllar geçse de unutulmaz, zaman zaman çıkarır sevenleri
sandıktan bu karakterleri… “yediyepe istanbul”daki nilgünün naif tavrı,
“gülbeyaz”daki karadeniz kadınının en güzel anlatımı meryem, “aldırma gönül”
deki deli bozuk petek gibi, “ateşin düştüğü yer” deki kızını töreye kurban
veren hatice, “dedi deli olma”daki güldene de yer eder seyircinin gönlüne… ama
onu “geniş aile” deki domuşuk sevim, “doktorlar” daki gestapo doktor fikret,
alıp zirveye taşır… ve şimdi de “o hayat benim” dizisindeki nuran karakteriyle
çıkar karşımıza… öyle ki nuran karakteriyle bir kötünün ancak bu kadar iyi
oynanabileceğini gösterir izleyiciye… onun için oyunculuğun sihirli anahtarıdır
bu…izleyiciyi oynadığın role inandırmak ve o rolü gerçekmiş gibi yaşatmaktır
aslolan…
o modern çağın masalcısı… dileriz ki nefes
aldığı sürece hayatındaki ışıklar hiç sönmesin ve perde hiç kapanmasın… üç, iki
bir kayıt… ve yeşim ceren bozoğlu…

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder