29 Haziran 2014 Pazar

bir muhteşem kadın... "yeşim ceren bozoğlu"


 o kadının en güzel hali… insanın öfkesi, kederi, neşesi, kötülüğü, merhameti, korkusu, komedisi, kahkahası kısaca hayatın bin bir rengi… 

ankara’da dünyaya gelir yeşim ceren bozoğlu ama aslen macar kökenlidir… taa saraya uzanır onun geçmişi… büyük dedelerinin isimleri  hem osmanlı’da hem cumhuriyet döneminde tarihe altın harflerle yazılır… büyük büyük dedesi sadrazam ali paşa nam-ı diğer çorlulu ali paşa, diğer dedesi ise türkiyenin ilk yerli otomobili “devrim arabaları”nın baş mühendisi emin bozoğlu’dur… politikanın birinci gündem maddesi olduğu, bakan ve milletvekillerinin yoğunlukta bulunduğu bozoğlu ailesinin ayrık otudur o… daha çocuk yaşlarda gönlünü oyunculuğa kaptırır… onun kemalettin tuğcu’ları vardır... mahalle esnafına tek tek oynar roman karakterlerini… her bir esnafa başka bir roman… öyle ki annesi utanır kızının adını başka başka bilen esnaftan… aldığı ev hapisleri, yalnız dışarı çıkamama cezaları da yıldıramaz ve gün gelir hikaye anlatmayı daha iyi öğrenmek için gider okula… 9 eylül üniversitesinde aldığı oyunculuk eğitiminden sonra artık diplomalı hikaye anlatıcısıdır…

minik roller, dublajla başlayan oyunculuk serüveninde kısa sürede söylediği replikler çoğaltılır, onun adına karakterler yazılır…  tekrara düşmekten haz etmez yeşim ceren ve her anlattığı hikaye başka tatlar bırakır seyircinin damağında…. kalem kalem sayılamayacak kadar çok karaktere hayat verir güzel oyuncu ama bazıları vardır ki yıllar geçse de unutulmaz, zaman zaman çıkarır sevenleri sandıktan bu karakterleri… “yediyepe istanbul”daki nilgünün naif tavrı, “gülbeyaz”daki karadeniz kadınının en güzel anlatımı meryem, “aldırma gönül” deki deli bozuk petek gibi, “ateşin düştüğü yer” deki kızını töreye kurban veren hatice, “dedi deli olma”daki güldene de yer eder seyircinin gönlüne… ama onu “geniş aile” deki domuşuk sevim, “doktorlar” daki gestapo doktor fikret, alıp zirveye taşır… ve şimdi de “o hayat benim” dizisindeki nuran karakteriyle çıkar karşımıza… öyle ki nuran karakteriyle bir kötünün ancak bu kadar iyi oynanabileceğini gösterir izleyiciye… onun için oyunculuğun sihirli anahtarıdır bu…izleyiciyi oynadığın role inandırmak ve o rolü gerçekmiş gibi yaşatmaktır aslolan…

kendi anlattığı hikayelerle yetinmez ve gençlere de hikaye anlatmayı öğretebilmek için kendi oyunculuk atölyesini açar…

o modern çağın masalcısı… dileriz ki nefes aldığı sürece hayatındaki ışıklar hiç sönmesin ve perde hiç kapanmasın… üç, iki bir kayıt… ve yeşim ceren bozoğlu…


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder